
İnsan gıda almadan haftalarca yasayabilir, fakat su içmeden en fazla 3 gün yasamını sürdürebilir. Vücuttaki %20 su kaybı ise ölümle sonuçlanır. Su; hücrelere oksijen, protein, mineral ve vitaminleri tasır, böbrekleri çalıstırarak toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar, kanın akıskanlığını ve miktarını dengeler, vücudu temizler ve hastalıklara karsı direncini arttırır. Hayatın temelini olusturan suyun içerdiği mineraller ve eser miktardaki elementler, dokular ve kemikler için hayati önemi olan yapı taslarıdır.
Kanın %92’si,
Kemiklerin %22’si,
Beynin ve kasların %75’i,
Vücudun bebeklerde %80’i, yetiskinlerde %70’i sudur.
Suyun insan vücuduna sağladığı faydalar nelerdır?
Su; yasamın temel öğesi olarak insan vücudundaki fiziksel, kimyasal ve biyolojik olayların içinde yer alırken ayrıca içinde bulundurduğu elementler ile de sağlığın devamı ve korunmasında da rol oynar.
Minerallerin ve vitaminlerin vücutta çözünmesini ve iletilmesini sağlar.
Aldığımız gıdaların enerjiye çevrilmesine katkıda bulunur.
Vücut sıcaklığının ve su dengesinin düzenlenmesini sağlar.
Derinin nemlenmesindeki en önemli faktördür. Çünkü cildimizdeki su kaybı erken yaslanmaya yol açar.
Vücudumuzdaki toksin maddelerin dısarı atılmasını ve vücudun temizlenmesine yardım eder.
Organlarımızın özellikle de böbreklerin düzenli çalısmasına katkıda bulunur.
Nefes almada oksijeni nemlendirir ve kolay nefes almamıza yardımcı olur.
Eklemlerde yastık görevini yerine getirerek, eklemlerin hareketlerini düzenler.
Neden ve ne kadar su içmeliyiz?
Ortalama bir yetiskinin günlük su ihtiyacı 2,5 litredir. Bunun en az 2 litresini (8 bardak) direkt su olarak almalıyız. Spor yapanlarda ve 70 kg.’ın üzerinde kilosu olanlarda ise günlük su ihtiyacı 3-3,5 litredir. Su ihtiyacımızı karsılayacağı düsüncesiyle içilen kahve, çay, kola gibi içecekler; idrar söktürücü maddeler içerdiklerinden, bunlar içildiğinde vücuttan atılan idrar miktarının artmasına ve vücutta su kaybına neden olurlar. Yeterli su alımının sağlığa faydalarını söyle:
Su içmek, tüm vücut fonksiyonlarının doğru ve verimi bir sekilde çalısmasını sağlayacağından hastalıklara karsı direnci arttırır.
Vücudumuzdan zararlı toksinlerin atılmasını sağlar.
Kabızlığı önler.
Kasların %75’i su olduğu için, yeterli su içmek fiziksel performansı arttırır.>
Beynimizin %75’i suda olustuğu için, daha hızlı ve iyi düsünebilmeyi sağlar.
Solunum yollarımızın nemlendirdiği için daha rahat nefes almaya yardımcı olur.
Cildi nemlendirerek kurumasına ve erken kırısmasına engel olur.
Az su içildiğinde vücut su eksikliğini yiyeceklerden almaya çalısır ve bu da asırı yemeye neden olur. Su içmek hem asırı yemeyi önler hem de yağların yakımına yardımcı olur.
(Kaynak: Dr. Yasemin Bradley)
Hangi su daha kaliteli?
En az su içmek kadar önemli olan bir diğer konu da içilen suyun kalitesi ve özellikleridir. İçme suyunun uluslar arası standartlara uygun özelliklerde olması, mineral ve vücuda faydalı elementleri uygun miktarlarda bulundurması insan sağılığı açısından son derece önemlidir. Zira Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı arastırmalar, su ve hijyene bağlı sorunların her yıl dünyada kaydedilen hastalıkların % 9,1'inin nedeni olduğunu ortaya koyuyor. Sağlıksız içme suyuna bağlı hastalık ve ölümlerin oranı ülkenin gelismislik düzeyi azaldıkça artıyor.
Suyun mikrobiyolojik olarak temiz olması kadar mineral bakımından zenginliği de önemli! Suyun, mineral taşıyıp taşımadığı ise sertliğinden anlaşılıyor. Uzmanlar, sert suyun toplumdaki genel kanının aksine daha kaliteli olduğunu belirtiyor.
Yumuşak içimli sular ise, sert sulara göre daha az mineral içeriyor. Araştırmalar, yumuşak su bulunan bölgelerde yaşayanlarda kalp, damar, tiroit hastalıkları ile hipertansiyon ve kardiyo-vasküler ani ölümlerin daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor!
(Kaynak: GATA Askeri Hijyen BD. Raporu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder